Yazılar

Makale: Öfke Kontrolü Nasıl Olmalı?

Öfke insanı pişmanlıklara ve vicdan sızısına sevk eder. Niye yaptım? Keşke yapmasaydım? Diye sorgular. Öfkeyi kendine ilke edinen kimse ise; bunu hak etmişti, bu ders’e çoktan ihtiyacı vardı, oh olsun,  içim rahatladı gibi düşüncelere saplanarak hastalıklı kişi olduğunu belli eder. Hatta bu kişilik, hastalığını kabul bile etmez. Toplumda maalesef bu tip insan modeli azımsanamayacak kadar çoktur. Tedavi olmak istemezler ve serseri mayın gibi etrafta dolaşır dururlar. Bunları ancak öfke kontrolü sağlayan imanlı psikolog kişi tedavi edebilir.

Böyle hastalıklı kişiliklerin normal terapilerle tedavi edilmesi zordur. Ancak uyuşturucu ilaçlara başvurulur. O da vücutta ağır hasar bırakır. Bu tip hastalıklı insanlar şerden beslenirler. İnsanlığın baş belasıdırlar, sürekli huzursuzluk verirler. Yüzleri mahkeme duvarı gibi asıktır. Somurturlar, tebessüm nedir bilmezler. Hiç bir şeyden memnun olmazlar.

Şükürsüz bu tipler imanın lezzetini bilmezler, bilmek bile istemezler. Hele zenginlerse; egoistirler, kibirlidirler, tepeden bakarlar, ihtiyaçlı fakir kimseleri hiç sevmezler, hayvana daha çok değer verirler.

Yardım talebini görmezden gelirler, sadece kendilerini düşünürler, at gözlüğü ile bakarlar. Bunlar zengin değil iken bile isyan eden asi kişilerdir. Zengin olunca da azarlar.

Öfke kontrolü sağlayamayan kişilerde kan akışı bile dengesizdir. “Kan beynime sıçradı” kelimesi doğrudur. Vücutta tüm azalar dengesizleşir, hırsı geçinceye kadar vücut ritmi yerine gelmez. Biraz vicdanı varsa hırsı geçince pişman olur ama; bir çok şeyler yıkılmıştır, kırılmıştır ve tamiri de zordur.

Öfkesini kontrol edemeyen kişinin zararı hep kendinedir. Evlilikler de maalesef kadın inat eder, erkek hırslanır. Vursa hapse atılır ve pişmanlık onu kahreder. Biri mezara, biri hapse, çocuklar çocuk esirgemeye bir aile öfke kurbanı olur. Yanlızlaşır ve etrafınızda kimse bulamaz. Öfke, inat, ego insanı insanlıktan çıkarır.

Herhangi insan veya beden ölünce vücut çürüyünce sürekli sırıtır halindedir, bu kemikler çürüyünceye kadar devam eder. Bir damla sudan yaratılan insanın kibrine bak. Tabi ki yaptıkları yanına kar kalmayacak.

Yeniden dirilince pişmanlıklar, yalvarmalar, keşkeler çok olacak. Dünyada mutsuz ettiği kişiler haklarını alacak ve kendisi de sürekli mutsuz olacak. Onun için tebessümünüz hiç eksik olmasın.

Huzurlu ve mutlu olanların ömürleri bereketlidir, az yaşasalar bile kısacık ömür çok daha bereketlidir. Uzun yaşayıp da etrafını huzursuz edenlerin ömürleri bereketsizdir.

Ebû Hüreyre  radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre, bir adam Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e:

– Bana öğüt ver, dedi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de ona:

– “Kızma!” buyurdu.

Adam dileğini bir kaç kez tekrar etti. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de (her defasında ısrarla) :

“Kızma!” buyurdu. (Buhari)

Bir başka hadisi şerifte Allah’ın Resulünün ;

“Gerçek babayiğit, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olabilen kimsedir.” buyurduğu rivayet edilmiştir.(Buhârî,102; Müslim, 108)

Yine bir başka Hadisi Şerif’de Allah Resulünün;

“Gereğini yerine getirmeye gücü yettiği hâlde, öfkesini yenen kimsenin kalbini Allah, emniyet ve îmanla doldurur.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 3; Tirmizî, Birr, 74) buyurduğu rivayet edilmiştir.

Bu konu ile ilgili bir kaç Ayeti Kerimede;

“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.” (Fussilet, 34), “Bir kötülüğün cezâsı, ona denk bir kötülüktür. Kim de bağışlar ve sulhu temin ederse, onun mükâfâtı Allâh’a âittir…” (Şûrâ, 40)

“Onlar ki hem bolluk, hem de darlık zamanında Allah için harcarlar, öfkelerini kontrol altında tutarlar ve insanları affederler. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.” (Ali İmran, 134) Buyurulmaktadır.

Ayetler ve hadisler çok net bir şekilde anlatıyor. Müslüman kişi temkinlidir. Pişman olmamak için öfkeyi dizginlemek gerekir.

Müslüman nefiste olanı bağışlar, din konusu olunca uygun bir şekilde müdahale eder. Cahiller sataşınca selam der geçerler.

Müslüman öfkesini zalimlere saklamalı.

Mü’minler kendi aralarında merhametli ve şevkatlidirler. Kafir ve zalime karşıda dik duruşludur.

Öfkenin panzehiri sabırdır.

Rahmanın has kulları, onlar yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler ve ne zaman kötü niyetli dar kafalı kimseler, kendilerine laf atacak olsa, sadece “Selam!” derler geçerler. Furkan 63.

Genelde araçta hata yapıldı mı tahammülsüzlük üst seviyeye çıkar ikisi inatlaşırsa bedeli bazen ağır olur. Halbuki tebessümle; kusura bakma diye el kaldırılsa karşı taraf yumuşayacak ve emniyetle ikisi de yoluna gidecek.

Öfkesini kontrol edemeyen şeytanın en çok vesvese verdiği alandır. Kişi kötülük yapmayı kurgularsa şeytan cinayet bile işlettirir aman dikkat!

Dünyada işlenen cinayetler 5 dakikadan daha az zaman içerisinde işleniyor. Günümüz pandemi süreci maalesef öfke patlaması yaşatacak gibi duruyor. İşini kaybedenler, borcunu ödeyemeyenler, iflas edenler, iş bulamayanlar, aç ve açıkta kalanlar, evin içine sıkışmış aileler sıkıntı büyük olacak ve psikolog işini yapanlar işe yetişemeyecek. Tedavide olamayacak ve depresyon ilaçlarla beyin uyuşacak Allah korusun.

İnsanların Allah’sız ve inançsız yaşantısı çaresizlik ve buhrandır çünkü; ölüm diye bir gerçek hep ötelenir. Halbuki Müslüman kişi dünyadaki musibetlerin imtihan gereği olduğunu bilir, ona göre yaşar ve tedbirini alır. Dünyada misafir olduğunu bilir, üstündeki bedenin dahi emanet olduğunu beden toprağa ruh Allah’a döner bilinciyle yaşar. Yeniden dirileceği günü bekler ve ebedi cennet yurduna kavuşur.

Dünyadaki iki insanın ruh hali biri kafir diğeri Müslüman, tercihini yapar, ya pişman yada sevinçli,  ya mutlu yada mutsuz. Ömür sermayesi ise çok kısa zamanını iyi değerlendirmeli insan ahirde zaman yok. Yaptıklarımızın karşılığı var, ya mükafat yada ceza. Ökesinden dolayı zarar verdiği insanlardan ahirette kaçışı yok.

Yine bir hadiste “Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir” buyurdular. (Müslim, Birr, 59)

Öfkeli insan aşağıdadır, tartıştığı kişiyi de kendisinin seviyesine çekmek ister. Karşılık verirse onun seviyesine iner, tartışmaz ve teskin edebilirse yükseğe çıkar.

Öfkeli insan sevenleri çok uzak olduğu için bağırarak konuşur. Halbuki seven insan yakınına yakındır ve fısıltı ile bile duyurur.

Öfkemizle can yakmayalım dostlar!  Yoksa ömrümüz hep kırıkları toplamayla geçer.

“Selam olsun o ökesini kontrol edebilen yiğitlere!..”

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir




Enter Captcha Here :

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu