Dua ederken yalnızca Rabbimiz Allah’tan (cc) isteme; O’nun (cc) senden ne istediğini de duymaya çalış. – Burhan Perk – Makale

Dua ederken yalnızca Rabbimiz Allah’tan (cc) isteme; O’nun (cc) senden ne istediğini de duymaya çalış.

Çünkü biz dua ederken hep konuşanız. Dert anlatırız, isteklerimizi sıralarız. Ama Allah (cc “Semî’”dir. İşiten olduğu gibi, aynı zamanda “Mucîb”dir. Cevap verendir. Cevap sadece isteneni vermekle olmaz. Bazen sessizlikle, bazen içimize doğan bir hisle, bazen hayatımıza giren bir imtihan ile gelir.

Kur’an’da peygamber duaları bize öğretilir; ama onların hayatlarında asıl hikmet, duadan sonraki sabırda ve anlayışta görülür. Yunus (as), karanlıkta dua etti ama “sabredenlerden olursam belki kurtulurum” dedi. Musa (as), “Rabbim, ben kendimden sana muhtacım” dedi, sonra çölde yürümeye devam etti.

Demek ki dua etmek sadece istemek değildir.
Dua etmek, aynı zamanda teslim olmak, dinlemek ve anlamaktır.

Şunu da unutmayalım; “Allah (cc) kuluyla konuşur, ama kul ancak sustuğunda duyar.”

Dua ettikten sonra kalbini sustur. Şikayet etme, acele etme. Çünkü bazen cevab sessizlikle gelir ki sen sabırla terbiye edilesin. Ve bazen Rabbimiz istemediğini sana verir ki aslında seni ne kadar çok sevdiğini görebilesin…