Son sözü mahşere bıraktık. Nasıl olsa o toplantıya herkes katılacak…
Dünya bugün zulmün en çıplak hâlini yaşıyor. Filistin’de evleri yerle bir edilen, masum çocukları hedef alınan kardeşlerimiz var. Doğu Türkistan’da kimliği, inancı ve kültürü elinden alınan insanlar, görünmez bir zulmün içinde yaşamaya zorlanıyor. Afrika’nın bazı bölgelerinde açlık, salgın hastalıklar ve savaşlar milyonlarca insanın hayatını tehdit ediyor. Modern dünyanın göbeğinde ise servet ve güç uğruna, güçlüler zayıfları ezmeye devam ediyor.
Fakat unutmamalıyız ki zulüm geçicidir; Allah’ın (cc) adaleti ise ebedidir. İşte burada devreye tevhid bilinci giriyor. Tevhid, insanlara sadece Allah’a (cc) boyun eğmeyi öğretir; hiçbir güç ve otoriteyi mutlaklaştırmaz. Tevhid inancında olmayan toplumlar zulme karşı savunmasız kalır, vicdanlarını kaybeder, hakikatin peşinden gitmez.
Zalimler bugün dünyayı istedikleri gibi şekillendirebilir, yalan ve propaganda ile hakikati çarpıtabilir. Medya aracılığıyla insanlar kandırılır, hak, güç ve paranın gölgesinde kaybolur. “Özgürlük” maskesiyle ahlaksızlık yayılır, “medeniyet” adı altında emperyalist politikalar yürütülür. Ancak bilmeliyiz ki bu dünya sadece imtihan yeridir.
Mahşer günü geldiğinde, hiçbir güç, hiçbir servet zulmü örtemez. O gün herkes hesaba çekilecektir: Zalimin zulmü, mazlumun sabrı gözler önüne serilecektir. İşte bu yüzden biz deriz: “Son sözü mahşere bıraktık.”
O hâlde Müslümanlara düşen görev açıktır…
1) Zulme karşı sessiz kalmamak: Nerede bir mazlum varsa onun sesi olmak.
2) Tevhidi bir duruş sergilemek: İnsanlara Allah’tan (cc) başka ilah olmadığını göstermek ve hak için mücadele etmek.
3) Adaletin savunucusu olmak: Çıkar değil, hak gözeterek yaşamak.
4) Mahşeri hatırlamak: Her eylemimizi, her sözümüzü Allah’ın (cc) huzurunda vereceğimiz hesabı düşünerek yapmak.
Dünya geçici, servet geçici, güç geçici… Ama mahşer kalıcıdır. Biz bu dünyada adaleti ayakta tutmak için çalışır, sonucu Allah’a (cc) bırakırız. Son sözü yalnızca O söyleyecek, ve o gün hak, zulme galip gelecektir.
Sabırla direnen mazlumlar ve Allah’a (cc) güvenen kullar, son gülecek olan onlardır inşaAllah…
