Bu güzel cuma gecesinde… Burhan PERK – MAKALE

Bu güzel cuma gecesinde insanın kalbi, gündelik hayatın karmaşasında unuttuğu o büyük hakikati yeniden hatırlamaya davetlidir. Zira her nefes, bizi mutlak kudret sahibi Allah’a (cc) doğru sessizce taşımaktadır. Şehirlerin ışıkları söner, sesler susar, dünya bir anlığına perdelerini indirirken; Rabbimizin sesi insanın vicdanında daha berrak duyulur… “Nereye gidiyorsun, ey insan?”
Bugün kendini güçlü sanan, yarın toprağın kapağını tek başına açamayacaktır. Dünyanın sunabildiği hiçbir imtiyaz, hiçbir unvan, hiçbir birikim; tevhid inancının huzurunda bir toz tanesi bile etmez. Çünkü hayat, sonsuzluğu olmayan bir yolculuktur; hesap ise ertelenmesi mümkün olmayan bir buluşmadır. İnsan gözlerini kapattığında yalnızca bir hakikat kalır… Allah’ın (cc) huzurunda amelleriyle yüzleşmek.
Bu gecede, insanın iç dünyasına yönelmesi için ilahi bir çağrıdır. Bu çağrı, unuttuğumuz sorumluluklarımızı yeniden omuzlarımıza yerleştirir… “Rabbine ne götürüyorsun?” Gaflet, modern zamanların en sinsi tuzaklarından biridir; fakat Allah’ın (cc) nuru bir kalbe değdiğinde bütün perdeler yırtılır, bütün hırslar küçülür, bütün mazeretler tükenir.
Ey insan, bu gece kendini hesaba çek. Çünkü seni beklemeyen üç şey vardır: Toprak, zaman ve ölüm. Ama seni bekleyen bir şey vardır: Rabbinden gelen merhamet kapısı. O kapı, dönenlerin yüzüne kapatılacak kadar dar değildir; fakat erteleyenlerin ayağına açılacak kadar da garantili değildir.
Vahyin çağrısını duy… Tek bir Rabbin var. Tek bir hesaba gideceksin. Tek bir gerçeğin önünde duracaksın. Bu gece, fani dünyanın yüklerini kalbinden indir; Rabbinin huzurunda doğrul; tevbenle yeniden diril.
Bugün dön, bugün arın, bugün kendine acı. Çünkü yarın, bu gece kadar mübarek olmayabilir. Yarının kapısı, bu geceki kadar açık olmayabilir. Ve yarın, senin olmayabilir…



