Yazılar

Makale: İslâm Kardeşliği

Es-selamu Aleykum ve Rahmetullah.

Sevgili kardeşlerim, değerli Müslümanlar! Bu yazımızda Allah’ın izniyle İslam kardeşliğini gündemimize getirmeye çalışacağım.

Öncelikle İslam dini, Müslümanları birbirleriyle kardeş olmalarını emretmiştir. Peki nasıl bir kardeşlik bu? Öyle bir kardeşliktir ki, sizin öz kardeşinizle veya akrabalarınızla aranızda ki olan bağdan daha güçlüdür bu kardeşlik bağı. O insanın kim olduğu, nereli olduğu, ten renginin hangi renkte olduğu, hangi soydan geldiğinin veya hangi dili konuştuğunun, ne kadar varlıklı olduğunun, hiç önemi yok. Sizler sadece aynı dinin mensuplarısınız ve sizden Rabbimiz böyle istediği için Din kardeşinizi öz kardeşiniz kadar seviyorsunuz. Öyle ki kan davası güttüğünüz insanlar sizin en yakın kardeşleriniz oluyor veya hiç tanımadığınız birinin sadece bir söylediği söz dolayısıyla onu kardeşiniz ilan ediyorsunuz.

Bu kardeşlik sadece sözle kalmıyor ve bir menfaat da söz konusu değil. Siz bunu bir çıkar için de yapmıyorsunuz. Diğer dinlerin bahsettiği kardeşlikten farklı bir kardeşlik bu. Sadece Allah rızası için yapılır. Hatta gerektiğinde canınızı feda etmek için tereddüt bile etmezsiniz. Bütün bu yukarıda saydıklarımız belki de biz Müslümanlar için oldukça sıradan şeyler, hatta önemsemediğimiz bile olabiliyor. Aslında bu çok büyük bir nimet ve çağımızda ki birçok insanın gerçekten buna çok ihtiyacı var. Biz Müslümanların arasında yaşadığımız için ve genel olarak hayatımızda Müslümanların kardeşliğini çokça örneklerle gördüğümüz için, bizlerin nezdinde bu İslam kardeşliği sıradanlaştı.

Bunun sebepleri çoktur. Müslümanların birbirleriyle ihtilafları sebepleriyle ayrışmaları, insanların birbirlerine güveninin azalması, günümüzde ki sistemlerin ve ulusal güçlerin insanları münferit bir yaşama sürüklemeleri vb. bunları çoğalta biliriz. Fakat acıda olsa son dönemlerde Müslümanlar, İslam kardeşliğini kendi arasında sıradanlaştırdılar. Tabi bu her Müslüman için geçerli olmasa da bu durum şu anda Müslümanlar arasında mevcut. Çok eski zamana gitmeden yakın tarihte Müslümanların arasında ki İslam kardeşliğiyle günümüzde ki konumu arasında çok fark vardır. Yukarıda zikredilen İslam kardeşliğinin muhtemelen çoğu insan sahabe devrinde kaldığını ve günümüzde böyle bir kardeşliğin mümkün olabileceğine ihtimal vermiyordur. Mümkün olabileceğini düşünse bile onun için sıradanlaşmıştır, hatta umursamayıp: “İşte aynı dinin mensubuyuz, olabilir ama ben dünyevi işlerle meşgulüm, tamam kardeşlik dedikte herhâlde bu ciddi bir kardeşlik anlamına gelmiyordur, zaten onlarla beraber durmaya ihtiyacım yok, arada selam veririm benden sorumluluk gider…” gibi davranılmaktadır. Böyle bir yaklaşım biz Müslümanlara yakışır bir davranış olur mu hiç? Böyle hareket edersek şu hadisin muhatabı olma ihtimalimiz olmaz mı? ‘‘Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için istemedikçe, (gerçek anlamda) iman etmiş olmaz.’’ Bu hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.

Şimdi şu soruyu kendimize sorabilir miyiz? Biz gerçekten sevdiğimiz bir şeyi, sevdiğimiz veya sevmediğimiz bir Müslüman kardeşimiz için de istedik mi? Hatta ona, sevdiklerimizden bir şeyi infak ettik mi? Bununla birlikte Müslümanlar arasında bu tür bir kardeşlik tümüyle yoktur da demek istemiyoruz. Müslümanlar arasında İslam kardeşliğiyle alakalı örnek alınabilecek çokça örnekler var.

Şimdi sahabeler den bazı örnekler verelim: Bir Müslüman, evde sadece tek kişilik yiyeceği olduğu halde, çocukları olmasına rağmen evine misafir gelen aç Müslüman kardeşine o yemeği ikram etmesi. Günümüzde bunu hangi Müslüman yapabilirdi?  Ya da hangi baba çocuğu açken onun yiyeceğini gelen misafire verebilirdi? Ya da iki karısı olan bir sahabenin birini boşayıp Müslüman kardeşiyle evlendirmeyi teklif etmesi. Bizim halkımız kesinlikle bu işe yeltenemezdi.  Hz. Bilal’in, Hz. Hamza’yı şehit eden vahşiyi İslam’a davet etmesi ve o İslam’ı kabul ettikten sonra onu tüm Müslümanların kardeşi kabul etmeleri ve onu gerçek bir kardeşin yapacağı gibi affetmeleri!

Peki sadece sahabeler mi? Sadece sahabeler mi İslam kardeşliğini benimseyip sadece o devirde veya o devire yakın tarihte yaşayan insanlar mı? Hayır günümüzde de İslam kardeşliğinin örneklerini görmek mümkün. Hatta bu örneklere şahit oldukları için İslam dinine giren insanlarda var. Yabancı bir ülkede iki Müslüman bir kafede tartışırlarken üçüncü bir kişi gelip neden kavga ettiklerini sorduğunda, orada bulunanlardan birisi; “ikisinin de hesabını kendisinin ısmarlamak istediklerini” söylüyordu. Bize göre bu normal bir durum olabilir ama o üçüncü şahsın Müslüman olmasına vesile olmuştu. Hatta daha tuhaf bir olay: Yine bir yabancı, kalabalık bir otobüse ortasından binip; “Yaşasın! Bugün de bedavaya gidiyorum” derken insanların çantalarından ve ceplerinden yol parasını el ele otobüsçüye uzatmaları o insanı etkilemişti. Bizim için ise sanırım bu sadece okula giden çocukların yapmadığı bir şey. Belki İslam’ı sadece evden işe, işten eve haftada bir kere Cuma namazına giderek yaşıyor olduğumuz için, sahabeler zamanında ki gibi İslam kardeşliğini Müslümanların üzerinde göremiyoruz veya görsek bile bizler umursamıyoruz. Sıradan bir durummuş gibi karşılanıyor. Ancak bu bir zaaftır ve eksikliktir. Bu eksiklikte bizden kaynaklanıyor. Birçok dini konuda olduğu gibi bu konuda da zaaf gösteriyoruz. Oysaki Allah, Kur’an-ı Kerim’de, Ali İmran suresi 103. ayettinde şu şekilde buyurur;

“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Ve sakın ayrılığa düşmeyin. Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz. Allah kalplerinizi birbirine kaynaştırdı da onun nimetiyle kardeşler oldunuz. Siz, bir ateş çukurunun kenarında idiniz. Allah sizi ondan kurtardı. İşte Allah, ayetlerini size böyle açıklar ki, hidayete eresiniz.’’ Hucurat suresi 10. ayetinde de şu şekilde buyurulur;

‘’Muhakkak ki müminler ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını düzeltip barıştırın. Allah’tan korkun ki, merhamet olunasınız.’’ Allah biz Müslümanlara, kardeşler olma nimetini vermiştir. Yukarıda geçen ayetlerde Allah, Müslümanların bir arada olması gerektiğini ve aralarını düzeltmeleri gerektiğini bildirmiştir. Ayette geçen “siz bir ateş çukurunda idiniz (yani küfür içindeydiniz) Allah bize hidayeti nasip edip o küfürden kurtardı ve bizi birbirimize kardeşler kıldı” denilmektedir. Bizler, Yahudiler gibi Hristiyanlar gibi sadece birbirleriyle dünya menfaati ilişkisi olan insanlar olmadığımız gibi kendimizin dışındaki insanları yok sayan insanlar da değiliz. Ve Allah bizlerin böyle kimseler olmamızı emretti ve bizlere onlardan daha muhteşem bir bağ olan İslam kardeşliğini verdi.

Cemaatle kıldığınız namazla tek başınıza kıldığınız namaz aynı mı? Tek başınıza yemeğinizi yemekle onu kardeşinizle paylaşmanızın lezzeti aynı mı? Tek başınıza İslam’ı yaşamakla Müslümanların arasında İslam’ı yaşamak aynı mı? Değil, hem de hiç değil.

Bazen şöyle kendi kendinize benim 1,6 milyar kardeşim var diye biliyor muyuz? Ya da bu kadar fazla kardeşimizin olduğundan haberimiz var mıydı? Soruyu başka bir açıdan ele alalım 1,6 milyar Müslümanın sizin gibi bir Müslüman kardeşi olduğunun farkında mı? Gerçekten Dünyanın neresinde olursanız olun bir Müslümanla karşılaştığınız zaman ona “selamun aleyküm” dediğinizde sizi o anda kendi kardeşi ilan eder ve bu böyle olmalıdır. Dünyada İslam kardeşliği gibi başka bir kardeşlik yok. Bu kadar kuvvetli ve etkili bir kardeşlik bağını İslam dışında hiçbir din gösteremez. Çünkü Müslümanlara bu Allah’ın bir lütfu bir nimetidir. Biz Müslümanlarda bu nimetin değerini bilmeli ve hem İslam kardeşliğinden faydalanmalı hem de İslam kardeşliğine fayda sağlamalıyız.

Evet İslam kardeşliğiyle ilgili birçok yazılar, makaleler, kitaplar var. Aslında İslam kardeşliğini hakkında ne kadar makaleler yazsak, hakkında ne kadar kitaplar da okusak İslam kardeşliği yazılarla anlaşılacak bir şey değildir. Bir Müslüman İslam kardeşliğini yaşayarak anlayabilir. O İslam kardeşliğinin duygusunu yaşayarak farkında olabilir. Yoksa istediğiniz kadar kitap okuyun, istediğiniz kadar videolar izleyin, içinde olmadığımız durumu hissedemeyiz ve muhtemelen anlayamayız da. Biz Müslümanların bir arada olması, birbirimize yardım etmemiz, birbirimizin hatalarını düzeltmeye çalışıp, birbirimize sahip çıkmalıyız ve Müslümanları kafirlerin şerrinden uzak tutmalıyız. Birimiz hepimiz, hepimiz birimizin için diye bilmeliyiz. Allah bizleri Müslüman kardeşlerimizle bir arada cennete gitmeyi ve bizlere İslam Kardeşliği nimetinden faydalanmayı nasip etsin.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir




Enter Captcha Here :

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Başa dön tuşu